İkinci Ünide KYK’da Kalabilir Mi? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir İnceleme
İstanbul’da bir sivil toplum kuruluşunda çalışan biri olarak, sokakta, metroda, iş yerinde karşılaştığım her şey, toplumun nasıl işlediğini ve bireylerin hayatlarına nasıl etki ettiğini gözler önüne seriyor. Son zamanlarda hep aklımda bir soru var: İkinci ünide KYK’da kalabilir mi? Bu soru, aslında sadece öğrencilerin barınma koşullarıyla ilgili değil, daha geniş bir perspektifte toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adaletle de doğrudan ilişkili. Bu yazıda, KYK yurtlarında barınma hakkının ikinci üniversite öğrencilerine nasıl bir şekilde sunulduğunu, farklı toplumsal grupların nasıl etkilendiğini ve bu konunun toplumsal eşitsizliklerle olan bağlantılarını inceleyeceğim.
İkinci Üniversite ve KYK: Fırsatlar ve Engel
Öğrencilerin barınma sorunları, üniversite hayatının en önemli ve çoğu zaman en zorlayıcı konularından biridir. KYK yurtları, maddi durumu yetersiz olan öğrenciler için büyük bir çözüm sunuyor. Ancak, ikinci üniversite öğrencilerinin KYK’da barınma durumu, çeşitli engellerle karşı karşıya. Bu konuda yaşanan tartışmalar, toplumsal cinsiyet eşitsizliğini, çeşitliliği ve sosyal adaleti sorgulamamıza neden oluyor. İkinci üniversite öğrencilerine KYK’da kalma hakkı verilmesi, ne kadar adil ve kapsayıcı bir sistem olduğunu gösteriyor?
Toplumsal Cinsiyet ve İkinci Üniversite Öğrencileri
Bugün sokakta yürürken, toplu taşımada gördüğüm farklı tipteki öğrenciler, genellikle ailelerinin finansal durumuna göre eğitim hayatlarını şekillendiriyor. İkinci üniversite öğrencileri arasında kadınların oranı giderek artıyor. Ancak kadınların, özellikle tek başlarına İstanbul gibi büyük bir şehirde barınma sorununu çözmeleri, pek çok engelle karşılaşıyor. KYK yurtları, bu noktada kadınlar için bir güvenlik alanı yaratabilir. Ancak kadınların sosyal statüleri, ekonomik durumları, aile yapıları ve toplumsal normlar, KYK gibi devlet destekli barınma alanlarından yararlanma şanslarını etkileyebiliyor. Sokakta sıkça gördüğüm, ailesinin desteğini kaybetmiş, tek başına ayakta durmaya çalışan kadın öğrenciler, devletin sunduğu imkanlardan eşit şekilde faydalanıp faydalanamayacaklarını merak ediyorlar. Çünkü hâlâ toplumda kadının önceliği, bazen güvenli alanlarda olmasına engel oluyor.
Çeşitlilik ve KYK’da Barınma İmkânları
Çeşitli arka planlardan gelen öğrenciler için KYK yurtları, fırsatlar sunduğu gibi engeller de yaratabiliyor. KYK, çoğunlukla dar gelirli ailelerin çocukları için bir umut ışığı. Ancak, ikinci üniversite öğrencilerinin bu yurtlardan yararlanma hakkı konusunda sınırlamalar mevcut. Çeşitli etnik kökenlerden gelen öğrenciler, kırsal bölgelerden gelen öğrenciler, şehir dışından gelen üniversite öğrencileri ve hatta özel durumu olan bireyler, KYK yurtlarındaki kontenjanlardan nasıl eşit şekilde yararlanabiliyorlar? Ne yazık ki, bu sorular çoğu zaman cevapsız kalıyor. Çeşitliliğin ön plana çıktığı toplumlarda, KYK gibi sistemlerin daha adil ve kapsayıcı olması gerekiyor. Bir öğrenci, sadece akademik başarısı nedeniyle değil, toplumsal koşulları yüzünden de barınma hakkına sahip olmalı.
Sosyal Adalet ve KYK: Eşitsizlikler ve Fırsat Eşitliği
Sosyal adaletin temelinde, her bireyin eşit fırsatlara sahip olması yatıyor. Ancak İstanbul’da sokakta her gün gözlemlediğim kadarıyla, fırsat eşitliği birçok gruptan insan için hala çok uzak bir kavram. KYK yurtlarının kontenjanları sınırlı ve ikinci üniversite öğrencileri genellikle ilk hak sahiplerinden sonra gelme durumunda kalıyor. Bu da demek oluyor ki, zengin ailelerin çocukları, üniversiteyi bitirip ikinci üniversiteyi okumaya başladıklarında, barınma konusunda daha avantajlı bir konumda oluyor. Çünkü bu öğrencilerin maddi imkanları, KYK gibi devlet destekli yurtlardan bağımsız olarak, özel yurtlar veya kendi imkanlarıyla barınma seçeneklerine sahip olmalarını sağlıyor. Bu durum, sosyal adaletin ne kadar yerleşik olmadığını gösteriyor. Ne yazık ki, KYK yurtları sadece dar gelirli ailelerin çocukları için umut olsa da, ikinci üniversite öğrencilerinin yurtlarda barınma hakkı, bu kapsayıcı sistemi sorgulatıyor.
Sonuç: KYK’da Barınma Hakkı ve Toplumsal Eşitsizlik
İkinci üniversite öğrencilerinin KYK yurtlarında barınma hakkı, aslında çok daha büyük bir meseleyi gözler önüne seriyor: Sosyal adaletin, fırsat eşitliğinin ve toplumsal cinsiyet eşitsizliğinin ne kadar karmaşık bir şekilde iç içe geçtiğini. Sokakta, metroda ya da iş yerinde her gün gördüğüm manzaralar, bu eşitsizlikleri daha derinden hissetmeme sebep oluyor. Bir yanda KYK yurtlarında kalabilen, ekonomik olarak güçlü ailelerin çocukları, diğer yanda da imkansızlıklar içinde okuyan, barınma problemi yaşayan öğrenciler var. Bu durum, toplumsal yapının ne kadar hiyerarşik ve eşitsiz olduğunu bir kez daha gösteriyor. İkinci üniversite öğrencilerinin KYK’da kalıp kalamayacağı, sadece barınma hakkı değil, aynı zamanda devletin sunduğu fırsatlar arasında eşitlik sağlanıp sağlanamayacağı ile ilgili de bir gösterge.