Helezonun Ruhsal Dili: Edebiyatta Dönüşün Psikolojisi Bir psikolog olarak insan davranışlarını gözlemlerken, kimi zaman duyguların düz bir çizgide ilerlemediğini fark ederim. Kırılmalar, geri dönüşler, iç içe geçmiş düşünceler… Hepsi bir helezon gibi döner durur zihnimizde. Her dönüşte aynı noktaya temas ederiz ama farklı bir bilinç düzeyindeyizdir. İşte edebiyatta helezon tam da bu sürecin simgesidir: insan ruhunun kendi üzerine kıvrılarak ilerlemesi, içsel dönüşün yazıya dökülmüş hâli. Helezon Ne Demek Edebiyat? Edebiyatta helezon, hem biçimsel hem de düşünsel bir kavramdır. Düz bir anlatımın ötesinde, insanın kendine dönen yolculuğunu simgeler. Metin ilerledikçe karakter, olay ya da anlatıcı, bir sarmal hareket içinde derinleşir. Yani…
Yorum BırakYorumluk Yazılar
Oka Mentol Nedir? Toplumsal Cinsiyet ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Bazı kavramlar vardır ki, yalnızca kimyasal ya da ticari tanımlarıyla değil, toplumsal yankılarıyla da anlam kazanır. “Oka mentol” kavramı da bunlardan biri. Günümüzde tüketim, beden algısı, sağlık ve hatta kimlik üzerine tartışmalarda sıkça adı geçiyor. Ben bu yazıda, sadece “Oka mentol nedir?” sorusuna yanıt aramayacağım; aynı zamanda bu kavramın, toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve adalet çerçevesinde bizlere ne anlattığını da birlikte düşüneceğiz. Çünkü mesele sadece bir ürün değil, bir algı, bir temsil ve bir etki meselesi. Oka Mentol: Soğuk Bir Etkiden Fazlası Oka mentol, mentollü sigaralar, ferahlatıcı ürünler veya aromatik…
Yorum BırakGürültü Kirliliği Cezası Ne Kadar? Ekonomik Bir Bakış Kaynakların Sınırlılığı ve Sessizliğin Bedeli Üzerine Bir Ekonomistin Düşüncesi Bir ekonomist için her şey bir denge meselesidir: sınırlı kaynaklar, sonsuz ihtiyaçlar ve bunların arasında yapılan seçimlerin maliyeti. Ancak bazen dikkate almadığımız bir kaynak vardır — sessizlik. Gürültü kirliliği, modern ekonominin görünmez maliyetlerinden biridir. Arabaların korna sesleri, inşaat makinelerinin gürültüsü, yüksek desibelli müzikler… Bunların her biri sadece kulakları değil, ekonomik dengeleri de etkiler. Bu noktada sorulması gereken temel soru şudur: Gürültü kirliliği cezası ne kadar? Yani toplum, sessizliği korumamanın bedelini nasıl ve ne kadar ödemelidir? — Gürültü Kirliliğinin Ekonomik Maliyeti Ekonomik açıdan bakıldığında,…
Yorum BırakBir Siyaset Bilimcinin Kaleminden: Günce Tutmak Bir Direniş Biçimi midir? Toplumun güç ilişkilerini, iktidarın dilini ve bireyin bu düzen içindeki konumunu anlamaya çalışan bir siyaset bilimci olarak, sık sık düşünürüm: “Yazmak bir eylem midir, yoksa itaatin sessiz biçimi mi?” Günce tam da bu sorunun merkezinde yer alır. Bir bireyin kendi sesini bulma, kendi politik alanını yaratma çabasıdır. Günce tutmak yalnızca kişisel bir ifade biçimi değil, aynı zamanda bir mikro-iktidar alanıdır. Günce, bireyin toplumsal düzen içindeki yerini sorgulamasına olanak tanır. Her satır, bireyin kendi politik bilinç haritasını çıkarır. Peki, günceyi sıradan bir duygusal kayıt defterinden ayıran şey nedir? Onu siyasal bir…
Yorum BırakBir Filozofun Düşüncesiyle: En Uzun Gece ve En Kısa Gün Ne Zaman? Bir filozof için zaman yalnızca ölçülen bir değer değil, aynı zamanda varoluşun sessiz bir aynasıdır. En uzun gece ve en kısa gün, doğanın takviminde sıradan bir olay gibi görünse de, insan bilincinin derinliklerinde ahlaki, bilgiye dair ve varlığa ilişkin anlam katmanları taşır. Kış gündönümü olarak bilinen bu dönemde, güneş gökyüzünde en kısa süre kalır; gece, hükümranlığını kurar. Fakat her karanlığın içinde bir doğum gizlidir — ışığın yeniden doğuşu, insan ruhunun aydınlanması gibi. Etik Perspektif: Karanlık ve Aydınlık Arasındaki Denge Etik, insanın eylemlerini “iyi” ve “kötü” kavramları arasında anlamlandırma…
Yorum BırakBuğdayda Hektolitre Ne Olmalı? Felsefi Bir Ölçünün İzinde Bir filozof sabahın erken saatlerinde tarlaya baksaydı, belki de ilk sorusu şu olurdu: “Bir buğday tanesi kaç gram gelir?” değil, “Buğdayın değeri nedir?”. Çünkü her ölçü, yalnızca sayısal bir sonuç değil; aynı zamanda bir varlık anlayışının ifadesidir. Buğdayda hektolitre gibi teknik bir kavram bile, insanın doğayla kurduğu etik, bilgi temelli ve ontolojik ilişkiyi açığa çıkarır. Epistemolojik Perspektif: Bilginin Ağırlığı Hektolitre, bir maddenin yoğunluğunu ifade eder; buğdayda ise genellikle 70 ila 85 kilogram arasında değişir. Ancak bu rakamlar, aslında yalnızca görünen bilginin yüzeyidir. Epistemoloji, yani bilginin doğasıyla ilgilenen felsefe dalı, bize şunu öğretir:…
Yorum BırakKanıt Tipleri Nelerdir? Toplumsal Cinsiyet, Çeşitlilik ve Sosyal Adalet Perspektifinden Bir Bakış Hepimiz, hayatın bir anında bir şeyin doğru olduğunu kanıtlamaya çalıştık. Bu, bir arkadaşımıza “Hayır, gerçekten sana hak verdiğimi söylemiştim!” demek ya da bir iş yerinde başarılı olduğumuzu savunmak olabilir. Ancak, kanıt türleri sadece “görülür” ve “sayısal” verilerden ibaret değildir. Toplumsal cinsiyet, çeşitlilik ve sosyal adalet gibi daha derin dinamiklerle bakıldığında, kanıtın şekli ve gücü çok daha geniş bir anlam kazanır. Bu yazıda, kanıt tiplerini ele alırken, kadınların empatik ve toplumsal etkilerle yönlendirilmiş bakış açılarıyla, erkeklerin çözüm odaklı ve analitik yaklaşımını birleştirerek daha kapsayıcı bir perspektif sunmaya çalışacağız. Kanıt…
Yorum Bırakİç Gösteren Tişörte Ne Denir? Edebiyatın Işığında Bir İnceleme Kelime ve giysi, toplumun şekillendirdiği anlamlar arasında bir köprü kurar. Edebiyatın gücü, kelimelerin ardında yatan derin anlamları ortaya çıkarmakta yatar; bir tişört, bir karakterin iç dünyasını dışarıya yansıtan bir metafor olabilir. Sözlerin gücü kadar, insanın giydiği kıyafetler de toplumsal anlatılar, kimlikler ve bireysel anlamlar taşır. Edebiyatçılar, her kelimeyi bir resim gibi işlerken, kelimelerin taşıdığı anlamlar da o kadar karmaşık ve çok katmanlıdır. Bugün ele alacağımız konu, bir giysi üzerinden toplumsal anlamı çözümlemek olacak: iç gösteren tişört. Bu tişört, sıradan bir giyim eşyası gibi görünebilir, ancak biz ona edebiyatın perspektifinden bakacak olursak,…
Yorum BırakTürkiye’de En Pahalı Güvercin Kaç Para? Bir Antropoloğun Bakışıyla Kuşların Kültürel Yolculuğu Bir antropolog olarak, kültürlerin görünmez bağlarını çözmeyi severim. Bir toplumun değerlerini, inançlarını ve kimliğini anlamak için bazen sofralarına, bazen kıyafetlerine, bazen de gökyüzüne bakmak gerekir. Türkiye’de gökyüzüne baktığınızda, süzülen bir güvercin sürüsü yalnızca kanat çırpmaz; aynı zamanda tarih, aidiyet ve sembolik anlamlarla dolu bir kültürel hikâyeyi taşır. Güvercin: Sadece Kuş Değil, Bir Kimlik Türkiye’de güvercin, sıradan bir hayvan değil; bir topluluk sembolü, bir kimlik göstergesi, hatta bir sosyal statü aracıdır. Güvercin yetiştiriciliği, Anadolu’nun pek çok kentinde, özellikle Diyarbakır, Urfa, Mardin ve Gaziantep’te bir yaşam biçimidir. Bu şehirlerde güvercinler,…
Yorum BırakKamu Yönetimi Bölümünde Hangi Meslekler Var? Eşitlik, Çeşitlilik ve Adalet Penceresinden Bir Yolculuk 🌍 Dünyanın hızla değiştiği bir çağda yaşıyoruz. Artık meslekler sadece “ne iş yaparsın?” sorusuna cevap vermiyor; “kimin hayatına dokunursun?”, “toplumsal adalete nasıl katkı sağlarsın?” gibi daha derin sorulara da yanıt arıyoruz. Kamu Yönetimi bölümü de tam bu noktada devreye giriyor. Devletin kalbinde yer alan bu alan, yalnızca bürokrasi değil; aynı zamanda sosyal adaletin, eşitliğin ve çeşitliliğin nabzının attığı bir merkez. Hazırsanız, gelin bu bölümü ve mezunlarının sahip olabileceği meslekleri kadınların empati dolu, toplumsal etkileri gözeten gözleriyle ve erkeklerin çözüm odaklı, analitik zihinleriyle birlikte keşfedelim. 💡 — Kamu…
Yorum Bırak